Paylaş

Grönland’ın Mega-Tsunamileri: Dokuz Gün Boyunca Dünyayı Sarsan Dalga

- I, Kılıçoğlu · Haziran 4, 2025

Bir sabah kahvenizi yudumlarken, dünyanın öbür ucunda, Grönland’ın ıssız bir fiyordunda dev bir dalganın gezegenimizi dokuz gün boyunca titrettiğini hayal edin. Kulağa inanılmaz gelse de, tam olarak bu olay 2023’te yaşandı! Nature Communications’ta yayımlanan yeni bir çalışma, Grönland’ın Dickson Fiyordu’nda meydana gelen iki mega-tsunaminin, dünya genelinde sismik titreşimlere neden olduğunu ortaya koydu. Bu olay, sadece doğanın gücünü değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin beklenmedik etkilerini de gözler önüne seriyor. Gelin, bu inanılmaz hikayeye daha yakından bakalım!

Mega-Tsunami: Doğanın Dev Dalgası

2023 yılının Eylül ayında, Grönland’ın doğusundaki Dickson Fiyordu’nda bir dağın yamacından kopan devasa bir kaya ve buz kütlesi, fiyorda çarparak 200 metre yüksekliğinde bir mega-tsunami oluşturdu. Bu, yaklaşık 60 katlı bir bina yüksekliğinde bir dalga demek! Bu dev dalga, fiyordun zikzak şeklindeki yapısı nedeniyle sıkışarak bir “seiche” adı verilen fenomene dönüştü. Seiche, suyun dar bir alanda ileri geri dalgalanması anlamına geliyor ve bu dalga, tam dokuz gün boyunca fiyordun içinde gidip gelerek dünyayı titretti.

Nature Communications’ta yayımlanan çalışma, bu olayın ilk kez uydu verileriyle doğrudan gözlemlendiğini gösteriyor. NASA’nın SWOT uydusu ve diğer yeni nesil altimetre teknolojileri, dalganın fiyorddaki hareketini ayrıntılı bir şekilde haritaladı. Bu titreşimler, depremlerden farklı olarak tek bir frekansta, monoton bir “uğultu” gibiydi ve bilim insanlarını şaşırtarak “Tanımlanamayan Sismik Nesne” (USO) olarak adlandırılmıştı. Araştırmacılar, bu olayın bir deprem değil, iklim değişikliğiyle tetiklenen bir heyelan olduğunu çözmek için uluslararası bir iş birliği yaptı.

İklim Değişikliği: Görünmez Tetikleyici

Peki, bu mega-tsunamiyi ne tetikledi? Cevap, iklim değişikliği. Erimekte olan bir buzul, dağın yamacını destabilize etti ve yaklaşık 10.000 olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar kaya ve buzun fiyorda kaymasına neden oldu. Bu olay, Grönland’ın doğusunda daha önce görülmemiş bir felaket olarak kaydedildi. Araştırmacılar, permafrostun (donmuş toprak) ısınması ve buzulların incelmesiyle bu tür olayların Arktik ve dağlık bölgelerde daha sık yaşanabileceğini söylüyor. Örneğin, Batı Grönland ve Alaska’daki bazı yamaçların benzer şekilde risk altında olduğu belirtiliyor.

Bu tsunami, sadece yerel bir felaketle sınırlı kalmadı. Oluşturduğu sismik dalgalar, bir saat içinde tüm dünyaya yayıldı ve Ella Adası’ndaki bir araştırma üssüne 40 milden fazla uzakta hasar verdi. Dokuz gün süren bu titreşimler, bilim insanlarının dikkatini çekti çünkü bu kadar uzun süren bir sismik sinyal daha önce hiç kaydedilmemişti.

Neden Önemli?

Bu olay, iklim değişikliğinin uzak bölgelerdeki etkilerinin bile küresel sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Oxford Üniversitesi’nden araştırmacı Stephen Hicks, “Arktik gibi uzak bölgelerde gerçekleşen bu değişiklikler, bir gün hepimizi etkileyebilir” diyor. Uydu teknolojileri sayesinde, artık bu tür olayları daha iyi izleyebiliyoruz, ancak bilim insanlarının elindeki araçların bu yeni tür felaketlere tam anlamıyla hazır olmadığı da açık. Araştırmacılar, makine öğrenimi ve okyanus fiziği bilgisini birleştirerek tsunami ve fırtına dalgaları gibi okyanus aşırı olaylarını daha iyi anlamayı umuyor.

Bu keşif, aynı zamanda uzay havası tahminlerinden afet hazırlığına kadar birçok alanda yeni fırsatlar sunuyor. Örneğin, bu tür mega-tsunamilerin erken uyarısı, kıyı bölgelerindeki toplulukları korumak için kritik olabilir. Ayrıca, bu olaylar, iklim değişikliğinin sadece sıcaklık artışıyla değil, beklenmedik jeolojik olaylarla da dünyayı nasıl değiştirdiğini hatırlatıyor.

Gelecekte Neler Olacak?

Araştırmacılar, bu tür olayların sıklığının artabileceğini öngörüyor. İklim değişikliği, buzulların erimesini ve yamaçların destabilizasyonunu hızlandırıyor. Alaska’daki Barry Arm fiyordunda olduğu gibi, başka bölgelerde de benzer riskler tespit edilmiş durumda. Bilim insanları, bu tür felaketleri önceden tahmin etmek için daha iyi izleme sistemleri ve modeller geliştirmeyi planlıyor. SWOT uydusu gibi teknolojiler, bu süreçte büyük bir rol oynayacak.

Son Söz

Doğu Grönland’daki Dickson Fiyordu’nun Copernicus Sentinel-2 uydu görüntüsü. Kaynak: Thomas Monahan.

Grönland’daki mega-tsunamiler, doğanın hem büyüleyici hem de korkutucu gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Dokuz gün boyunca dünyayı titreten bu olay, iklim değişikliğinin uzak bir fiyorddaki etkisinin bile hepimizi etkileyebileceğini gösteriyor. Bir dahaki sefere denize bakarken, altında yatan bu dev dalgaların hikayesini düşünün. Belki de bilim, bu tür felaketleri öngörerek geleceğimizi koruyabilir.

İklim değişikliği sizce başka hangi sürprizleri getirecek? Yorumlarda paylaşın, belki bir sonraki keşif bu soruya yanıt olur!

Kaynak:
V. K. M. Gkikas, et al., “Satellite altimetry reveals trapped tsunami waves in a Greenland fjord fueling prolonged global seismic signals,” Nature Communications, 2025. DOI: 10.1038/s41467-025-49688-2

İlgili